Ana içeriğe atla

BEBEKLERE SARDALYA TARİFİ


Porsiyon: 1 Kişilik  Hazırlık: 10 dk.Pişirme: 10 dk.

ORGANİK TAM BUĞDAY UNUYLA SARDALYA KIZARTMASI



Bu günkü yemeğimiz Sardalya;  ben Derin’in hafta da en az 2 kez balık yemesine özen gösteriyorum. Mevsimine uygun balıkları tüketmek de en faydalısı. Ama balığı her yaptığımda farklı bir şekilde pişiriyorum sıkılmasın, damak tadı gelişsin ve zevkle yesin diye… Derin’in çok iştahsız ve zor yiyen bir bebek olduğu için sonuç her zaman çok başarılı olmuyor ama yine de pes etmiyoruz.
Bu sefer ki balığımız Sardalya! En faydalı pişirme yöntemi buğulama ya da ızgara. Ama sardalya ızgara da çok kuru oluyor.  Buğulama da her seferinde çocuğu baymasın diye ara da sıra da kızartarak yapıyorum. Derin de en çok bu halini sevdi.
İlk kez Derin için denedim Tam Buğday Unuyla kızartmayı. Normal una göre tam buğday unuyla yapınca daha yumuşak ve tahmin ettiğimden daha lezzetli oldu. Çok yumuşak olduğu için de lokma lokma ağzına vererek yiyebildi.
Balık kızartırken dikkat edilmesi gereken 1-2 püf nokta var. Yağın bol ve kızgın olması. Diğer ise ister ızgarada ister tavada önce pullu yani derili tarafının kızartılması.
Balıkları dağıtmadan kızartmanın yolu ise kızartmaya başladığınız yüzün nar gibi pişirilmesi ve bir yüzü piştikten sonra diğer yüzünün çevrilmesi.
MALZEMELER
*200-250 gr. Sardalya balığı (kılçıksız)
*Tam buğday unu  (ben Bemtat marka organik tam buğday unu kullanıyorum. Migros ve Kipalarda mevcut, bulabilirseniz tavsiye ederim. Ayrıca Migros’un kendi ürünü olan M Life Tam Buğday Unun da üreticisi Bemtat firması,ikisi de aynı ürün yani.)
*Zeytinyağı

YAPILIŞI:
-Unu bir tabak içine yayın.
-Zeytinyağını tavaya alın ve orta ateşte kızdırın.
-Ayıklanmış ve temizlenmiş balık dilimlerini önlü arkalı una bulayın ve hafifçe silkeleyerek fazla ununu temizleyin.
-Temizlenmiş sardalyaların beyaz etli tarafı size bakacak şekilde tavaya alın.
-Derili kısmı altın rengine dönüşünce beyaz etli  tarafını çevirin ve kızartın.
-Pişen balıkları havlu kağıt serdiğiniz tabağa alın.
-Afiyet olsun, top top et olsun… :)


Gelelim Sardalya’nin Faydalarına;
Sardalya balığının faydaları nelerdir?
Sağlıklı ve dengeli beslenmenin anahtarı deniz ürünleridir. Deniz ürünleri arasında ise balıkların yeri elbette çok başkadır. Sardalya balığı başta olmak üzere, balık tüketiminin insan sağlığına sayısız faydaları vardır. Sağlıklı, başarılı ve uzun bir yaşamı hedefleyen bütün insanları balık tüketimine davet ediyoruz…
Neden balık tüketmeliyiz?
Temiz ve canlı bir cilt için…
Balık eti kalp damarlarını koruduğu için…
Alzheimer hastalığına karşı fayda sağladığı için…
Damar sertliğini önlediği için…
Şeker hastalığına iyi geldiği için…
Yüksek tansiyonu düşürdüğü için…
İnsanların felç geçirme riskini azalttığı için…
Hafıza kaybını önlediği için…
vs…..
Çocukların beyin ve zeka gelişimini güçlendirmek için…
Yapılan araştırmalar sonucu, sardalya balığı ile beslenen çocukların, balık tüketmeyen çocuklara oranla yaklaşık %27 daha zeki oldukları belirlenmiştir. Bu örnek araştırma da gösteriyor ki; Çocukların beyin gelişiminde balığın önemli yeri bulunmaktadır.
Kemik erimesi hastalığını önlemek ve vücudu bu hastalıktan korumak için…
Balığın kılçığında bulunan çok yüksek miktarda kalsiyum ve fosfor, kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından önemli bir besin kaynağıdır. Bu sebeple, kemik erimesi rahatsızlığı yaşayan hastalar mutlaka balık tüketmelidirler.
Kalp krizi, tansiyon, felç ve damar sertliği hastalığından korunmak için…
Kırmızı ete oranla balık eti çok daha az yağlıdır ve birtakım özel yağ asitleri içerir. EPA ve DHA adı verilen bu özel asitler, peynir, sür, et gibi diğer hayvansal besinlerde bulunmaz. Bu yağ asitleri kan pıhtı oluşumunu engelleyerek, atardamarın tıkanmasını önler. Böylece tansiyonu düşürür, kalp krizi ve felç riskini azaltır. Bu sebeple şeker hastalarının, kalp hastalığı ve felç riskinden daha çok etkilendikleri için diğer insanlara göre daha fazla balık yemelidirler.
Alzheimer hastalığından korunmak ve unutkanlığı önlemek için…
ABD’de yapılan bir araştırma, balığın Alzheimer’ ın yol açtığı hafıza kaybına karşı koruma sağladığını göstermiştir. California Üniversitesi’nde deney fareleri üzerinde yapılan araştırmada, Alzheimer’in öğrenme ve hafızayla ilgili beyin hücreleri arasındaki kimyasal bağlara verdiği zarar üzerinde duruldu.
Bilim adamları, bu rahatsızlığa yol açan insan geni taşıyan farelere, bir tür omega – 3 yağ asidi olan DHA açısından zengin bir beslenme programı uyguladı. Bu tür beslenme, Alzheimer’ın beyindeki olumsuz etkilerini önemli ölçüde azalttığı tespit edildi. DHA oranı yüksek balıklar arasında sardalya, uskumru ve somon da bulunuyor.
Genç kalmak ve güçlü kalmak için…
Balığın gençleştirici etkisinin, içerdiği Omega – 3 yağ asitlerinden kaynaklandığını da belirterek, soğuk su balıklarının (sardalya,somon, uskumru vs.) en yüksek düzeyde Omega3 yağ asidine sahip olduğunu belirtiyor.
Mükemmel bir cilt için…
Özellikle de sardalya ve somonun antioksidan (vücuttaki zararlı maddelerin gelişimini durduran) madde DMAE (Dimethylaminoethanol) içerdiğine işaret eden Perricone, bu maddeyi de ‘yüzü sıkı ve diri tutan, mükemmel cilt formu sağlayan büyülü silah’ olarak görüyor. Ciltte sarkmayı önlediğini vurguluyor
Dip Not:
Ne kadar yağlı balık, o kadar Omega 3 demektir.
Çok yağlı balıklar: Sardalya, somon, uskumru, ton, ringa, hamsi.
Orta yağlı balıklar: Pisibalığı, kefal, lüfer, kılıçbalığı.
Az yağlı balıklar: Morina, kayabalığı, köpekbalığı, dilbalığı, deniz levreği, mezgit..





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAĞLI EKMEK KIZARTMASI

Haftasonu  kahvaltılarımızın vazgeçilmez tatlarından biri yağlı ekmek. Eğer evde önceki günden kalan bayat ekmek varsa değmeyin keyfimize. Çünkü taze ekmekle aynı tadı yakalamak mümkün değil. Ekmek ne kadar bayatsa tadı o kadar lezzetli oluyor. Eskiden annelerimiz bayat ekmeği değerlendirmek için, bunu ocakta demir tost makinelerinin içinde yapardı.  Geçen gün bayat ekmekle ilgili değişik yapılabilecek bir tarif ararken fark ettim ki, kimse yağlı ekmek kızartmasını paylaşmamış. Bende bilmeyen varsa yazayım dedim. Yapımı en kolay, tadı en keyifli kahvaltılıklardan biri. Malzemeler :

TUVALET EĞİTİMİ

Derin için tuvalet eğitiminde biraz geç kalmıştık. Yaşadığımız bir takım sıkıntılı süreçler benim konu da geri kalmama neden olmuştu. Bu yüzden ben sabır olarak kendimi yeteri kadar rahat hissetmiyordum hem de mevsimsel nedenler vs. kendimce hep bir bahanem ve endişem vardı. Aslında gözümde büyüyen tuvalet eğitimi meselesi uygulamada hiç de beni zorlamadı. Biz bu işi nasıl sancısız sıkıntısız tasasız anlattık bahsedeyim. Derin tam 3 yaşına gelmişti. Ve artık bu bez mevzusu kapanmalıydı. Nacizane fikrim öncelikle şunu söylemeliyim ki bu işe önce anne karar vermeli. Sonra çocuğun bu eğitime hazır olup olmadığına bakılmalı. Zaten ben karar verip de tuvalet eğitimine nerden başlamak gerekir diye araştırmaya başladığımda aslında Derin’in de hazır olduğunu fark ettim. Biz Derin’in abisi Sevgili Mert’ciğimde tuvalet eğitimi sırasında bazı sıkıntılar yaşamadık. İlk önceleri tuvalete oturmak istemiyor, hatta tuvaletten korkuyordu. Ben bu yüzden Derin 1 yaşına geldikten sonra ki

MEMEDEN KESME

Çok uzun zamandır fırsat bulamadığım için önemli bir konu başlığını yazmadığımı farkettim.  Memeden Kesme! Herkesin bu konuda iyi ya da kötü bir macerası vardır. Aslında bunu çok önceden yapmalıydım ama ne kendimde o gücü bulabildim ne de Derino’yu bu fikre hazırlayabildim. İçinde bulunduğumuz durum, yaşadığımız Zor Günler bu konuda beni engellemişti.