Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
  5 koca sene nasıl geçti? Nasıl da büyüdünüz? Zaman nasıl hızla geçiyor. Güzel kızlarım; Kalbiniz hep hızla çarpsın, Gözlerinizde ki heyecan, umut ve içinizde sevgi hiç bitmesin. Mucizelere hep inanın. Allah’ın mucizesine bir işaret sizin dünyaya geliş şekliniz.  İyi ki geldiniz... Ne yazık ki Civcivlerim  bazen hayat planladığımız gibi gitmiyor işte ama şunu bilin ki aynı şehirde,  aynı evde olmak değil, aynı aynı kalpte atmak önemli. Kalbimiz sizinle. Sizi çok seviyoruz, İyi ki doğdunuz.🧸🎈

Nedir Bu Açık Süt Modası?

Erken uyumayı deniyorum bir süredir. E tabi vücut alışmış geç saate, hemen uyum sağlayamadı. Ben de bu yüzden tıpkı çocukluğumdaki gibi ballı süt içmeye başladım. Normalde çok fazla süt içme alışkanlığım yoktu. Halbuki severim de. Neyse işte her akşam süt içmeye başlayınca haliyle markette de alışveriş sepetime daha fazla süt eklemeye başladım. Tam da bununla ilgili bir hikaye anlatacağım size… Dün markette yine süt reyonunda seçim yapmaya çalışırken yakınımda bir kadın belirdi ve kınayan gözlerle bir bana, bir de elimdeki ambalajlı süte baktı. Ben de dayanamam böyle durumlarda, hemen bir sıkıntı mı var diye sordum. Meğer hanımefendi kutu süt almama takılmış.  Doğal ve organik sütler açıkta satılırken, neden marketten kutu süt aldığımı sordu. Sağlığımız konusunda bu kadar hassasken; ben de ambalajlı ve açık sütler hakkında bildiklerimi tek tek açıklamak istedim. 1- Açık sütler doğal ve organik değildir. Organik sertifikası olmayan hiçbir gıda için organik diyemeyiz. Piyasada ç

ZEYTİNYAĞLI KEREVİZLİ PIRASA

Bugün annemden tarifler menümüzde Zeytinyağlı Ekşili Kerevizli Pırasa var. Yapması kolay, yemesi olay tariflerden… çok kısa sürede başını beklemeden kendi kendine pişen bir zeytinyağlı ege yemeği. Açıkcası bu genel bir zeytinyağlı tarifi gibi düşünebilirsiniz. Evdeki malzemelere göre şekillenebilir. Mesela Zeytinyağlı Enginarlı Pırasa şeklinde de mutlaka deneyin. Enfes oluyor. Ya da sadece kereviz ile deneyebilirsiniz. Tamamen size ve damak tadınıza kalmış. Sebzeleri belirledikten asıl mevzu Zeytinyağlı sosunda. Gerçekten sıcakken ayrı, soğukken ayrı şahane bir lezzet.  

Ne Düşünürsen O Olur

Sayın Ertuğrul Köroğlu’nun yazısından Alıntıdır. Bilişsel psikolojiler ve bilişsel davranışçı psikoterapiler daha çok düşünce içeriğinin değişmesiyle ilgilenirler. Bilişsel (düşünsel) ve duygusal etkileşim üzerinde odaklanırlar ve insanların yaşadıkları duyguların nedenleri üzerinde dururlar. İlkeleri şunlardır: • İnsanların duygularının en önemli belirleyicisi biliş, diğer bir deyişle düşüncedir. Yalın bir deyişle “Ne düşünüyorsak onu hissederiz”. Bizim, kendimizi, iyi ya da kötü hissetmemizi belirleyen, olaylar ya da diğer insanlar değildir; biz öyle düşündüğümüz için öyle hissederiz. Dünyayı, olduğu gibi değil, olduğumuz gibi görürüz ya da nasıl görmeye koşullanmışsak ya da koşullandırılmışsak öyle görürüz. Dolayısıyla, hiçbir durum, genel geçer bir biçimde, “gerçeklik” ya da “gerçeklik değil” diye nitelendirilemez. Bu, söz konusu durumla ilgili olarak ne düşündüğümüze bağlıdır. Kendi gerçekliğimizi kendimiz yaratırız. Diğer bir deyişle, “İnsanlar gördüklerine inanmazlar,

Çocuklar Süt Sevmiyor mu?

Dün bir arkadaşıma çaya davetliydim. Öğleden sonra olduğu için çocukları evdeydi. Ben de giderken onların sevebileceği ‘zararsız’ ve lezzetli bir şeyler almak istedim. Ufak tefek atıştırmalık yiyeceklerin yanında marketten en sevdiğim markanın ambalajlı sütünü aldım. Bizim evde çok tüketildiği için sütü artık otomatik alıyorum hiç düşünmeden. Evlerine gittiğimde arkadaşım torbaları boşaltırken sütleri kendime aldığımı sanınca bayağı şaşırdım. Meğer çocukları süt “sevmezmiş”. Bu aslında onun dediği tabii ama orada bir şey demeden, evde bal, kakao gibi tatlandırıcı bir şeyler olup olmadığını sordum. Kakao poşetini elime aldım ve annemin hazırladığı kakaolu sütü hazırlamaya giriştim. Benim düşünceme göre, çocuklar bir gıdayı, bir yiyeceği sevmediğinde bu gerçek fikir değil, bir etkilenme veya zorlanma sonucu oluyor. Yani çocuğu yemesi veya içmesi için zorlarsan o çocuk o gıdayı bir daha tüketmeyebiliyor. O yüzden çocukları serbest bırakmak, sıkmamak, o gıdayı farklı türde onlara sev