Ana içeriğe atla

BABAMIZA...




"...Bana hep böyle hayran hayran bak BABA!"


Çok yakıştı  sana "Baba" olmak.
Tahmin ediyordum üstesinden geleceğini ama bu kadarını beklemiyordum doğrusu.
Zaman zaman seni eleştirdiğim de olmadı değil tabi…
Ama itiraf etmek gerekirse; sen hakkını veriyorsun bu işin.
Ömrümüzün sonuna kadar da vereceğinden hiç şüphem yok…
Yıllar yıllar önce bile hep küçük bir kız çocuğunun hayalini kurardın..
Şimdi hayalin ellerinde can buldu ve sana haykırarak "BABAA" diyor.
Yetmiyor,
"Baba seni seviyorum" diyor,
"Elimi yüzümü yıkayalım mı?",
"Baba lego oynayalım mı?",
"Hayvan bahçesi yapalım mı?",
"Tembel çocuk açalım mı?",
"Gezmeye gidelim mi? ",
"Oyuncaklara binelim mi?,
… … …
Binlerce şey diyor.

Hatta bana diyemediği ne varsa sana diyor, sana şımarıyor, sana şirinlik yapıyor.
O ses tonundaki "BAABA" nüansıyla öyle belli ediyor ki kendini, çaresiz sende kıyamıyorsun. İçinin yağları eriyerek "yapalım BABAM" diyorsun.

Verdiğin emeğin, sevginin karşılıksız olmadığını görünce insan nasıl bir haz duyar
şimdi daha iyi anlıyorsun.
Akşam eve geldiğin saati hissedip, kapıya koşarak gelen,
"Babaya kapıyı ben açıcam "diye kıyameti koparan bir çığlığın sesi kadar günün yorgunluğunu unutturan başka bir şey var mı?

Nasıl bir mutluluk evlat, nasıl bir mutluluk ona sahip olmak!?
Elbette tarifi yok.
… … …

Küçük bir kız çocuğunun en büyük aşkı Babasıdır.
Yüzyıllardır böyle olmuş,
Benim içinde öyleydi, Derin içinde!
Babasının küçük prensesi şimdi senin kanatlarının altında büyüyor.
Senin ona öğrettiklerinle hayata hazırlanıyor.
Verdiğin sevgiyle, ilgiyle,doğrularınla,  "insan" olmayı öğreniyor!
Ve senin onunla sadece "gurur" duyman için elinden geleni yapıyor olacak.
Tıpkı bizim onu ilk hissettiğimiz andan itibaren onunla hep gurur duyduğumuz gibi.

Sırtını sana öyle bir yaslıyor, öyle bir sarılıyor, öyle bir bakıyor ki sana,
İşte o zaman hayatta "iyi ki" denebilecek ne varsa hepsini hissediyorum.
Dedim ya;
Baba olmak sana çok yakıştı,

Babalar günün kutlu olsun Hayatım...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAĞLI EKMEK KIZARTMASI

Haftasonu  kahvaltılarımızın vazgeçilmez tatlarından biri yağlı ekmek. Eğer evde önceki günden kalan bayat ekmek varsa değmeyin keyfimize. Çünkü taze ekmekle aynı tadı yakalamak mümkün değil. Ekmek ne kadar bayatsa tadı o kadar lezzetli oluyor. Eskiden annelerimiz bayat ekmeği değerlendirmek için, bunu ocakta demir tost makinelerinin içinde yapardı.  Geçen gün bayat ekmekle ilgili değişik yapılabilecek bir tarif ararken fark ettim ki, kimse yağlı ekmek kızartmasını paylaşmamış. Bende bilmeyen varsa yazayım dedim. Yapımı en kolay, tadı en keyifli kahvaltılıklardan biri. Malzemeler :

TUVALET EĞİTİMİ

Derin için tuvalet eğitiminde biraz geç kalmıştık. Yaşadığımız bir takım sıkıntılı süreçler benim konu da geri kalmama neden olmuştu. Bu yüzden ben sabır olarak kendimi yeteri kadar rahat hissetmiyordum hem de mevsimsel nedenler vs. kendimce hep bir bahanem ve endişem vardı. Aslında gözümde büyüyen tuvalet eğitimi meselesi uygulamada hiç de beni zorlamadı. Biz bu işi nasıl sancısız sıkıntısız tasasız anlattık bahsedeyim. Derin tam 3 yaşına gelmişti. Ve artık bu bez mevzusu kapanmalıydı. Nacizane fikrim öncelikle şunu söylemeliyim ki bu işe önce anne karar vermeli. Sonra çocuğun bu eğitime hazır olup olmadığına bakılmalı. Zaten ben karar verip de tuvalet eğitimine nerden başlamak gerekir diye araştırmaya başladığımda aslında Derin’in de hazır olduğunu fark ettim. Biz Derin’in abisi Sevgili Mert’ciğimde tuvalet eğitimi sırasında bazı sıkıntılar yaşamadık. İlk önceleri tuvalete oturmak istemiyor, hatta tuvaletten korkuyordu. Ben bu yüzden Derin 1 yaşına geldikten sonra ki

MEMEDEN KESME

Çok uzun zamandır fırsat bulamadığım için önemli bir konu başlığını yazmadığımı farkettim.  Memeden Kesme! Herkesin bu konuda iyi ya da kötü bir macerası vardır. Aslında bunu çok önceden yapmalıydım ama ne kendimde o gücü bulabildim ne de Derino’yu bu fikre hazırlayabildim. İçinde bulunduğumuz durum, yaşadığımız Zor Günler bu konuda beni engellemişti.